Yenidoğan davasında rapor çelişkisi: Avukat şikayetçi oldu

İSTANBUL – Yenidoğan çetesi davasında, ihmal sonucu öldüğü ileri sürülen bebeklerden Havanur Karakoç hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca talep edilen raporun soruşturma sürecinde iddianameye eklenmediği ortaya çıktı. Adli Tıp İhtisas Kurumu tarafından hazırlanan rapor 8 Temmuz 2024 tarihinde, iddianame ise 28 Ekim’de hazırlandı. İddianamede Adli Tıp İhtisas Kurumu’nun raporu yerine, Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilen üç tabibin hazırladığı rapor yer aldı. Bu raporda sanık hekimlerin ihmali üzerine mevtin gerçekleştiği belirtiliyordu. Bu çelişkiye ait 1 Şubat’ta cezaevinde intihar eden Dr. İlker Gönen’in avukatı Aydın Mantar cürüm duyurusunda bulundu.

İDDİANAMEDE OLMAYAN İSİMLİ TIP HEYETİ’NİN RAPORU

Dokuz kişilik İsimli Tıp heyeti, Havanur Karakoç bebeğin vefatının bağırsakta doğumdan gelen hasar nedeniyle olduğuna oy birliğiyle karar verildiğini kayıt altına aldı. İsimli Tıp Kurumu’nun raporunda bebeğin travmatik etkiyle öldüğünün tıbbi kanıtlarının bulunmadığı, tıbbi dokümanlarda zehirlenme bulgusu tanımlanmadığı, otopsi sırasında alınan doku örneklerinin Kimya İhtisas Dairesi’nce yapılan incelemesinde, tedavisinde kullanılan ilaç etken maddesiin tespit edildiği, aranan toksik unsurların ise bulunmadığı dikkate alındığında, bebeğin zehirlenerek öldüğünün tıbbi kanıtlarının bulunmadığının söz edildi.

Avukat Aydın Mantar, Adli Tıp İhtisas Kurumu’nun bu alanda en ehil kurum olduğunu belirterek Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporunun ise aldatıcı olduğunu ileri sürdü. Mantar, Teftiş Kurulu’nun raporunda Tokluoğlu bebeğin vefatıyla ilgili yer alan pasif ötanazi kanaatinin de sıkıntılı olduğunu tez etti. Tokluoğlu ailesi, çocuklarının böbrek rahatsızlığı olduğunu mahkemedeki sözlerinde anlatmıştı. Hamilelikte yaşanan sorun, Teftiş Kurulu’nun kanaatine yansımamıştı.

‘ADLİ TIP RAPORU OKUNMADAN RAPOR HAZIRLANDI’

Avukat Aydın Mantar, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu şikâyet dilekçesinde, belgede yer alan rapor hakkında, “Tarih dahi atmaya tenezzül edilmemiş, hasta evrakları incelenmeden kaleme alınmış bir rapordur. Beş bebek hakkında türlü formlarda ihmali davranışla taammüden öldürme hatasını işlediği argümanına destek olan tuhaf rapordaki eksiklikler, sırf bilimsel yorum olarak açıklanamayacak kadar ehemmiyet arz ediyor ve hata teşkil ediyor” dedi.

Mantar, uzman mütalaasında hukuk sisteminde en yüksek tıbbi mütalaa verebilecek kurum olan ve otopsi süreçlerini yapan İsimli Tıp Kurumu’nun raporlarının okunmadığını söyleyerek, Teftiş Kurulu raporunu düzenleyenler hakkında misyonu berbata kullanmak ve taammüden öldürme hatasını işledikleri teziyle haklarında soruşturma yürütülmesini istedi.

İLKER GÖNEN NE DEMİŞTİ?

1 Şubat’ta cezaevinde intihar ettiği açıklanan İlker Gönen, Karakoç bebeğin vefatıyla ilgili mahkemede yaptığı savunmada şunları söylemişti: “Sayın savcımız, uzman görüşü istemiş. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu, nedense birebir hastanede çalışan üç yenidoğan uzmanına uzman görüşü aldırmış. Görüş aldırılırken de dokümanların, bilgilerin yanında tapeler gönderiliyor. İki aydır tek söz hakkım yokken en kolay şey, medyada tape okuyup yorum yapmakmış. Bebek Karakoç’ta suçlanma nedenim, vitamin içeren serumu vermemem. Bununla ihmal ve taammüden öldürmekle suçlanıyorum. Hasta, Çınarcık Devlet Hastanesi’ne gidiyor. Bebeğin karnı mor, şiş. Bağırsağında yırtık var, ameliyat olması gerekiyor. 112’ye bildiriyorlar. Müsait yer bulunamıyor. Bebek, yaklaşık 18 saat sevk bekliyor, durumu kötüleşiyor. Bağcılar Medilife Hastanesi’ne geliyor, ameliyat ediliyor. Altmış dört gün yatıyor hasta ve maalesef vefat ediyor. Hemşire hanımlar beni görüntülü aradılar altmış dört gün boyunca. O manzaraların hiçbiri tapelerde yok. Serumu yazması gereken sorumlu tabiptir. Haydi danışman doktor olarak beni suçladın. O hastanede resmî danışman olarak görünen, resmi ağır bakım tabibini niçin suçlamıyorsun?”

Bebek Karakoç’un vefatının akabinde polisin tüm evraka el koyduğunu anlatan Gönen, “Bebeği Adli Tıp Kurumu morguna götürüyorlar. Bebekten örnekler alıp inceliyorlar. Temmuzda Adli Tıp İhtisas Kurulu, oy birliğiyle bebeğin vefatı için beslenememe değil, bağırsakların yırtılması ve erken doğuma bağlı akciğer-beyin hasarı diyor” beyanında bulunmuştu.