İzin Tercihlerini Özelleştir

Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.

"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ... 

Her Zaman Aktif

Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.

Görüntülenecek çerez yok.

İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.

Görüntülenecek çerez yok.

Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.

Görüntülenecek çerez yok.

Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.

Görüntülenecek çerez yok.

Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.

Görüntülenecek çerez yok.

16 Mayıs 2025

Müsavat Dervişoğlu: Erdoğan, Kenan Evren’in arzu ettiği dikta rejimini kurdu

#image_title

İYİ Parti Genel Lideri Dervişoğlu: "Kenan cihan artık kalksa mezarından, yetiştirdiği bu en büyük yapıtıyla gurur duyardı. Recep Tayyip Erdoğan. Tam onun dilek ettiği üzere bir dikta rejimi kurdu."

İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu partisinin küme toplantısında konuşuyor.

Dervişoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

YERLİ VE ULUSAL İLHAM KAYNAKLARI KENAN CİHAN VE MGK’DİR: Yerli sermaye can sıkıntısına düşmüş, yabancı sermaye esasen gelmiyor.
Hukuk garantisinin yerini TMSF keyfiyeti almıştır. Bu çarpıklığın iktisada vereceği tahribatı varsayım edemiyor olamazlar. Piyasa iktisadı, teşebbüs özgürlüğü hepsini rafa kaldırarak, tüm iktidarı saraya çektikleri üzere, tüm kaynakları da saraya çekip, işlerine gelene dağıtmak istiyorlar. Yalnızca patronlar değil, çalışanlar de tıpkı sopayla terbiye edilmeye çalışılmaktadır. Patronlara nasıl TMSF sopası varsa, Emekçiler için de Devlet Denetleme Heyetinin yetkileri devreye girmektedir. Bu yolla da canlarının istediği vakıf, dernek ve en değerlisi sendikalara kayyım atayabileceklerdir. Gaziantep’te olduğu üzere, hali hazırda sendika yöneticilerini keyfi tutuklatabilen iktidar, Sendika yöneticilerine de misyondan el çektirilebilecektir. Bu uygulamalar, OHAL bağımlısı iktidarın, hepimize olağan diye yutturmaya çalıştığı cunta yetkileridir. Yerli ve Ulusal ilham kaynakları da, Kenan Cihan ve Ulusal Güvenlik Konseyi’dir.

KADININ İSMİ SİLİNİYOR: Saray iktidarı Bayanları, yarattığı istibdat kabusunun kurbanına çevirmiştir. Türkiye’de bayanın ismi, tarihte örneğine rastlanmayacak biçimde yok edilmekte ve silinmektedir. Bir taraftan gündelik şiddet ve cinayetler, bir taraftan ise işsizlik yani ekonomik şiddet! İstanbul Kontratından bir gecede çıktıklarından beri yüzlerce bayan öldürülmüştür. Yalnızca 2024 yılında, kaydedilen 394 bayan cinayeti vardır. 2025 yılının birinci ayında 33 bayan cinayeti işlenmiştir. Bayanların hayattan silinmesinin göstergesi yalnızca cinayetler değildir. Yaşarken de hayattan kopartılmaktadırlar. İşsizlik ve mobbing onları yaşarken öldürmenin aracı kılınmıştır. Dünya geneline baktığımızda; bayanlarda istihdam oranı ise yüzde 45 seviyesindedir. Türkiye’de ise hala yüzde 34’ün üzerine çıkamamıştır. 2024 yılı sonu itibariyle İş-Kur’a kayıtlı 2.2 milyon işsizin yarısından fazlası bayanlardır. İktidar, bayanlara, “doğurun” talimatı verirken, “Yaşayın” demeyi aklından geçirmemektedir. 2025 kelamda aile yılı ilan edilirken, ailenin başka yarısı olan bayanın hali umurlarında değildir. Bayanlar, erkeklerin aldığı maaşın yarısından azını kazanmaktadırlar. Bu tablo birçok şeyi göstermektedir. Cumhuriyet fikrinden uzaklaşıldıkça, bayanlar da hayattan uzaklaştırılmaktadır. Çocuk yaşta evlilikler, hala toplumsal bir trajedidir. Kız çocukları çeşitli düzeneklerle örgün eğitimden koparılmaktadır.

EVREN MEZARINDAN KALKSA ERDOĞAN’LA GURUR DUYARDI: Barış, kardeşlik o denli mi? Hala vücudumuzda izlerini taşıdığımız 12 Eylül’ün darbeci ve cuntacıları da bunları söylediler. “Bu darbeyi dirlik ve nizam için yaptık, “kardeş arbedesine son vermek için” dediler. Cemse cemse sokaklardan topladıkları insanları dört bir yanda kurdukları azap fabrikalarında öğütürken, “İşte bu anayasa dediler” anarşi ve terörü ortadan kaldıracak! Kenan cihan artık kalksa mezarından, yetiştirdiği bu en büyük yapıtıyla gurur duyardı. Recep Tayyip Erdoğan! Tam onun dilek ettiği üzere bir dikta rejimi kurdu. Üstelik bunu apoletle de değil, kravatla gerçekleştirdi. O denli ki artık, nereden ve nasıl aldığını kendisinin de bilmediği başkomutan sıfatıyla konuşuyor. Muhalefet partilerini tehdit ediyor. Bu ortada tıpkı onlar üzere barış ve demokrasi getiriyor Türkiye’ye. Ve artık onların 12 Eylül’le kurumsallaştırdığı vesayetten, Kendisine devşirdikleri de yetmiyor.

(HABER MERKEZİ)