İSTANBUL – İstanbul Barosu Lideri İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında misyonlarına son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talebiyle açılan davanın birinci duruşması görülüyor.
İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşma, ağır iştirak nedeniyle 21. Asliye Ticaret Mahkemesi salonuna alındı.
CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, bir önceki Baro Başkanı Filiz Saraç ile çok sayıda avukat ve hak savunucuları takviye için duruşma salonu önüne geldi. Salon girişinde geniş güvenlik tedbirleri alındı.
DAVANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Suriye’de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Alım ile bu vefatları protesto ederken gözaltına alınan gazeteciler için yaptıkları açıklama nedeniyle İstanbul Barosu Lideri İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açmıştı.
Baroya “Terör örgütü propagandası yapmak” ve “Halkı aldatıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamaları yöneltilmişti.
YÖNETİMİN MİSYONUNA SON VERİLMESİ İSTENDİ
Hazırlanan davanamede, İbrahim Kaboğlu ile Baro Yönetim Kurulu Üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın misyonlarına son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep edilmişti.
Davanamenin talep kısmında, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun Baro’nun kurulması, organlarının misyondan uzaklaştırılması ve vazifelerine son verilmesi başlıklı 77’nci hususunun 5’nci fıkrasına yer verilmişti.
ÖRGÜT ÜYELİĞİ TEZİ VAR, İSPAT YOK
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılan davanamede, Nazım Daştan ile Cihan Alim’in ‘terör örgütü’ üyesi oldukları ileri sürüldü. Bu teze münasebet olarak ise Cihan Alım hakkında Mardin ve Gaziantep savcılıklarında yürütülen bir soruşturma ve bir dava, Nazım Daştan hakkında ise İstanbul ve Ağrı savcılıklarınca yürütülen birer soruşturma gösterilmişti.
Ancak savcılığın yazısında, iki gazetecinin ‘terör örgütü üyesi’ olduklarına dair mutlaklaşmış bir mahkeme kararı gösterilememişti. Hasebiyle savcılık, haklarında terör örgütü üyeliği tarafında bir karar bulunmayan iki gazetecinin öldürülmesini kınayan İstanbul Barosu idaresini ‘terör örgütü’ propagandası yapmakla suçlamıştı.
More Stories
Erdoğan’dan, İstiklal Marşı’nın kabulünün 104’üncü yıl dönümü mesajı
DEM Parti tura devam ediyor: Saadet, Gelecek ve TİP ile görüşülecek
MHP’den ‘süreç’ açıklaması: CHP net tavrını ortaya koymadan herhangi bir temasımız olmayacak