Ebru Sezgi Sabahoğlu: ‘Bizler bütünün bir parçasıyız’

Ebru Sezgi Sabahoğlu’nun yeni kitap serisi “Meşale” 20’li yaşların sonuna hakikat bir genç kızın son devir kanserle uğraş ve mevtle yüzleşme tecrübeleri üzerinden okuyuculara hayatta kalabilmek için kendi gerçeğine uyanma ve tekraren dönüşmeyi temel alan seyahatiyle rehberlik ediyor. Seride yer alan kitaplar, içimizde yakılmayı bekleyen meşalemizi nasıl yakacağımız konusunda bilgi vererek, içsel aydınlanmaya ulaşmayı mevzu alıyor.

Ebru Sezgi Sabahoğlu ile “Meşale” serisi üzerine konuştuk.

Meşale, sizin kendi ömür öykünüz üzerinden hareket ettiğiniz, şahsî seyahatinizi okurlarla paylaştığınız bir kitap serisi. Öncelikle yazmaya nasıl karar verdiniz ve seri fikri başınızda nasıl oluştu?

Zorlu tecrübelerin üstesinden gelmemi sağlayan doğrulara ulaşmam çok ağır bedeller ödememe ve yıllarıma mal oldu. Hayatta olmanın ve bütünün bir modülü olmanın minnettarlığını edindiğim bilgileri yazma yoluyla beşerlerle paylaşarak söz etmeye niyetlendim. Korona salgınında konutta kaldığımız süreçte yazmaya başladım. Birbirinden farklı şuur düzeylerinin seyahatini lakin seri bir kitapla okuyucuya sundum. Böylece okuyucu açısından farklı şuur düzeylerine nazaran hayatı deneyimlemenin daha anlaşılır
olacağını düşündüm.

Kendi yaşanmışlığınız üzerinden hareket ederken neleri bilhassa vurgulamak, ön plana çıkarmak, okurlarla paylaşmak istediniz?

Hayatımda büsbütün karanlıkta kaldığımı ve hiçbir çıkışın olmadığını düşünürken çıkışın mümkün olduğunu, aydınlanmanın bizim içimizden başladığını ve sonra hayatımızda tezahür ettiğini, bizlerin bütünü bile etkileyebilecek güce erişebileceğimize ve her şeyin başlangıcının zanlarımıza uyanıp, kendimizi tanımakla başladığını vurgulamak istedim.

Sanırım insan için hem en kolay hem de en güç şey kendisi üzerinden, kendi deneyimleri üzerinden hareket etmektir. Bu noktada siz Meşale serisini kurgularken kendi ömrünüze nasıl bir gözle baktınız? Bunları metne dökerken neler hissettiniz?

Kendimi bulma seyahatinde ilerlerken o kadar çok yüzleşme yaşadım ki yüzleşmek benim için hayatın atlanmaması gereken bir hareketi haline geldi. Yeniden de iç dünyamı, doğrularımı ve yanlışlarımı beşerlerle paylaşmak yürek ve motivasyon gerektiriyordu. Paylaştıklarımın insanlara örnek ve ilham olarak hizmet edeceğine olan inancım bana o motivasyonu verdi.

Her bir kitap hayatın farklı bir evresine, farklı sorun ve sıkıntılara odaklanarak okura bambaşka kapılar aralıyor aslında. Bu noktada sizin başınızdaki sıkıntılar bu dört başka kitaba nasıl sirayet etti? Tabandayım, Fark Ediş, Tabandan Çıkış ve Uyanış’ın yolları nerede iç içe geçip nerede birbirinden ayrıldı?

Bu kitap serisinde anlatılan seyahat bir insanın tabandan belli doğrulara erişerek ve belirli bedeller ödenerek şuur olarak üst çıkışını basamak basamak anlatıyor. Her bir basamak başkasına bağlıdır. Bir basamağın sonu başka basamağın başlangıcıdır. Onun için bir bilinç
seviyesinin imtihanları muvaffakiyetle geçildiğinde öbür şuur düzeyinin kapıları açılır. Kitap serisindeki her bir kitabın sonu okuyucuyu öteki şuur düzeyinin bilgilerini almaya hazırlar. Bunu da serinin bir sonraki kitabı ile sundum.

Kişinin kendisiyle olduğu kadar toplum ve dünyayla kurduğu bağ da sizin üzerine eğildiğiniz kıymetli mevzular ortasında yer alıyor. Aile, toplum, dünya üzere majör hususlar kişiyi ve onun bir kesimi olduğu yapılarla ilgisini nasıl tesirler? Kişiyi bu denli çevreleyen tüm bu hususlar kitaplarda okurun karşısına nasıl çıkar?

Bizler bütünün bir kesimiyiz. O denli bir modülü olmalıyız ki bütünden beslendiğimiz üzere bütüne de katkıda bulunmalıyız. Ruhsal düzeyde belirli bir olgunluğa varana kadar etrafımız bizi olumlu ya da olumsuz olarak tesirler lakin biz olgun bir ruha sahip olduğumuzda biz etrafımızı ışığımızla aydınlatırız. Kişinin etrafından etkilenmesi, bu tesirden özgürleşmesi ve toplumu etkileyebilecek hareketlerde bulunmasının gerçek ömürden örneğini kitap serimle paylaştım. Dilerim insanlara ilham ve motivasyon kaynağı olarak hizmet eder.

Meşale serisinin akabinde Ebru Sezgi Sabahoğlu için müelliflik serüveni nasıl gelişip şekillenecek? Aklınızda yeni projeler var mı?

Bu dünyaya ruhsal olarak büyümeye geldiğimize ve yaşadığımız tüm tecrübelerin buna hizmet etmesinin amaçlandığına inanıyorum. Bir ruhsal gelişim rehberi olarak bu mevzuya vakıf olmayan insanları bilgilendirmek, bu mevzuda yol göstermek üzere bir televizyon
kanalıyla bu cins hususları işleyen bir program düzenlemeyi düşünüyorum. Ayrıyeten uyanış sonrası yaşanacak tecrübeleri anlatan kitaplar yazmayı da amaçladım.