CHP heyetinden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin başlattığı nöbete dayanışma ziyareti

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Madımak Katliamı faillerinin tahliyesini protesto etmek için başlattı, 33 gün sürecek adalet nöbetine, TBMM Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ve CHP Genel Lider Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu’dan dayanak geldi.

Madımak Katliamı davasında 17 kişinin tahliye edilmesi sonrası başlatılan nöbetin 3. gününde Asaf Koçak ismine tutulan nöbette, CHP heyetini ağırlayan PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, yaptığı açıklamada 2 Temmuz 1993’ten itibaren başlattıkları adalet arayışında sonuç bulamadıklarını kaydederek şunları söyledi:

“2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta yükselen karaduman bugün Türkiye’yi sarmış durumda. Ülkemiz maalesef bu karadumanın tesiri altında nefessiz bırakılmış durumda. 2 Temmuz 1993’ten bu yana aradığımız adaleti ne yazık ki bulamadık. Ailelerimizin ve örgütlerimizin öncülüğünde 32 yıldır bu adaleti arıyoruz. En başından beri hem bu katliamı tertipleyenler, öncesinde hazırlayanlar, akaryakıt bidonunu verenler onları mahkeme salonlarında savunanlar, savunanları ülkenin en değerli vazifelerine taşıyanlar ve ısrarla katliamın art planını aydınlatmayanlar, aydınlatılmasını engelleyenler, içerdekilerin kaçmasını sağlayanlar, kaçanların yakalanmasını engelleyenler, onları evlendirenler, ehliyet verenler temelinde bu katilleri özgür bırakanlarla tıpkı anlayış, birebir sistemin uzantısı durumunda olanlardır. Yakalananlar da aklayanlar da birebir. Bunu söylemeye devam edeceğiz.

Sivas için adaleti sağlayabilseydik bu ülkede bugün demokrasiden ve özgürlüklerden mahrumluk yaşamayacaktık. Sivas için adaleti sağlayabilseydik bugün bu çürümeyle karşı karşıya olmayacaktık. Tarihle yüzleşebilme ismine ısrarımızı sürdürdük zira biz Sivas’ta katili kuyruğundan yakalamıştık.

‘PERDENİN GERİSİNDE OLANLAR MAALESEF YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMADI’

Adliye koridorlarında bunun yalnızca bir cinayet hatası olduğunu söyleyenler, yakalanan çok sayıda kişiyi yalnızca cinayetten yargılamaya kalkmışlardı. Biz bunu ısrarla insanlığa karşı cürüm olduğunu ve bunun katliam, örgütlü bir cürüm olduğunu söylemiştik. Bütün uğraşlarımız sonucunda evvel idam cezası, sonra ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası almışlardı. Gerçek sorumlular perdenin ardında olanlar maalesef yargı önüne çıkarılmadı. Bizim kederimiz bir daha Sivaslar yaşanmasın, katliamlar olmasın. Bizim kaygımız katliamlarla yüzleşebilme, hesaplaşabilmedir. Biz Sivas üzerinden bu topraklarda yaşanmış bütün katliamlarla yüzleşmek istiyoruz. O nedenle gayretimiz bir insanlık uğraşıdır. Dava bir insanlık davasıdır. Özünde bir Alevi katliamı olan Sivas davası artık bir insanlık davası haline gelmiştir.

‘BU İŞİN BİREBİR DERECEDE FAİLLERİDİR, YÜZLEŞME YAKIN’

CHP Genel Lider Yardımcı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, insanlık tarihinin görebileceği en utanç verici olanlardan birisinin Sivas’ta yaşandığını vurguladığı konuşmasında şunları kaydetti:

“Bu insanlık tarihi ismine yaşanmış en büyük hatalardan birisiydi. O tarihten sonra ne Sivas eski Sivas olabildi ne de Türkiye, eski Türkiye olabildi. O gün oraya nifak tohumları ekenler, o gün orada ‘Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak’ sloganını atanlar, o gün barışa, müsamahaya, set vuranlar ne yazık ki hem kentimiz Sivas’a hem de Türkiye’ye çok büyük ziyanlar verdiler. 32 yıldır bu türlü bir katliamı daima aklamaya, yok saymaya çalışan, vakit aşımları ile kaçan sanıkları Türkiye’ye iadesini gerçekleştirmemekle, en kıymetli faillerden birisi karakola 600 metre uzaklıktaki meskeninde öldü onu yakalamayanlar, tutuklamayanlar bu işin tıpkı derecede failleridir. Türkiye, Madımak’ta yaşanan katliamla elbette bir gün yüzleşecektir. O mühlete de az kalmıştır. Madımak’la yüzleşmeden o tarihten sonra yaşanan faili meçhullerle, katliamlarla yüzleşme talihimiz ne yazık ki olmuyor. Sivas’ta 35 vatandaşımız kaybettik. Orası evvel otel olarak devam etti sonra binanın ismini bilim ve kültür merkezine çevirdiler. O binada bilimin b’sinden, kültürün k’sinden bahsetme talihimiz ne yazık ki yok. Talebimiz orasının bir utanç müzesine çevrilmesidir. Hepimiz biliyoruz ki orası 32 yıl evvel zati utanç müzesi olmuştur. Bir gün gelecek o tabelada utanç müzesi yazacaktır.

‘SİVAS’TA ADALET YERİNİ BULMADIĞI SÜRECE GERÇEK DEMOKRASİ MÜMKÜN DEĞİL’

Sivas’ta adaletin yerini bulmadığını vurgulayan TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca şöyle konuştu:

“Sivas katliamı yargılamalarında adalet için gayret eden herkesle birlikte olduk. Mahkeme koridorlarında Sivas için adalet yerini bulmadı. Mahkeme belgesinde Sivas’taki 33 can için adalet yerini bulmadı. Elbette vicdanlarda adalet hiç yerini bulmadı. 32 yıl evvel Sivas’ta yaşanan utancın hesabı sorulabilmiş olsaydı Sivas’ta gerçek adalet sağlanabilmiş olsaydı 10 Ekimler, Soma’lar, Suruç’lar olmazdı ve toplumun adalete, demokrasiye, eşitliğe, özgürlüğe, hak, hukuk gayretine olan inancı bu kadar da örselenmezdi. 33 canımız için başlatılmış olan bu nöbetin adalet çabasına büyük bir ses vermesini temenni ediyoruz. Aslında o gün 2 Temmuz günü Sivas’ta yürüklerimize düşen ateş hiç sönmedi. Mahkemeler sırasında bir kolay cinayet olarak savunmaya kalkanlar o ateşi harladılar, vakit aşımı diyerek daha da harladılar, yetmedi tahliyelerle bu ateşin söndürülmek istenmediği hatta görmezden gelindiğine tanıklık ettik. Sivas’ta adalet yerini bulmadığı sürece bu ülkenin demokrasi uğraşında gerçek demokrasiye ulaşabilmesi, eşitliğe barışa erişebilmesi mümkün değildir. 33 canımız için başlatılan bu nöbette sizlerle birlikteyiz. Adalet uğraşında yüreğinde Sivas’ın ateşi yanan tüm toplumla birlikte olmaya devam edeceğiz.”

(ANKA HABER AJANSI)