Betül Kozağaçlı davası: Mahkeme, tahliyesine karar verdi

İSTANBUL – İstanbul’daki Çağlayan Adliyesi önünde bulunan polis noktasına düzenlenen silahlı akının akabinde yapılan operasyonlarda tutuklanan avukat Betül Vangölü Kozağaçlı’nın yargılandığı davanın üçüncü duruşması başladı.

Kozağaçlı, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2 Ekim 2024’teki birinci duruşmasında, avukatlarının duruşma salonuna alınmaması nedeniyle savunma yapmayı reddetti. Aralık ayındaki duruşmada birinci kere savunmasını yapan Kozağaçlı, 1 yılı aşkın müddettir tutuklu yargılanıyor.

HHB ÜYESİ OLMAK VE MÜVEKKİLİNİN MESKENİNE GİTTİĞİ İDDİASI

Polis noktasına düzenlenen taarruzdan sonra, Halkın Hukuk Bürosu’na (HHB) yapılan operasyonda tutuklanan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Kozağaçlı’ya örgüt üyeliği suçlaması yöneltiliyor. İddianame yer alan itirafçı şahit tabirlerine nazaran Kozağaçlı, Halkın Hukuk Ofisi avukatı olmak ve konut mahpusunda olan müvekkilinin meskenine gitmekle suçlanıyor.

Kozağaçlı’nın cep telefonunda yapılan incelemede rastgele bir hata ögesine rastlanamadığına dair rapor da dava belgesine girdi.

İTİRAFÇI ŞAHİT: ÖRGÜTSEL FAALİYETİNE ŞAHİT OLMADIM

Davanın 3. duruşmasında itirafçı şahitlerden Neslihan Albayrak, tabir verdi. Albayrak, Kozağaçlı’nın mesken mahpusunda olan müvekkili Ayten Öztürk’ün meskeninde 2021 ya da 2022 yılında gördüğünü söyledi. İtirafçı şahit Albayrak, Kozağaçlı’nın diğer rastgele bir örgütsel faaliyetine şahit olmadığını belirtti.

Kozağaçlı, 1 yıl 6 gündür kanıtsız ve hukuksuz bir halde özgürlüğünden yoksun bırakıldığını belirterek, “Tutuklanma münasebeti olarak gösterilen konular, münasebet değil mazeretten ibaret” dedi.

‘KURGU OLABİLECEĞİNDEN KİMSE ŞÜPHELENMEDİ’

İtirafçı şahit Neslihan Albayrak’ın hiçbir vakit avukatlığını yapmadığını söyleyen Kozağaçlı, “İki itirafçı şahidin önüne dilekçe vermişler. Bunun kurgu olabileceğinden hiçbir yargı öznesi şüphelenmedi. Halkın Hukuk Bürosu’nu suçlamak alışkanlık haline dönüştü” sözlerini kullandı.

Kozağaçlı, bir evvelki duruşmada tutukluluk halinin devamına yönelik verilen kararda, şahitlerin dinlenmemesinin münasebet gösterildiğini hatırlatarak, “Bu şahitler ne vakit lazım olsa bulunup tabiri alınıyor ve itirafçı yapılıyor. Ancak duruşmaya sıra gelince bulunamadıkları söyleniyor ve tutukluluk hali uzuyor. Keşke benim imkanım olsa da ben arayıp bulabilsem” dedi.

‘AVUKATLAR SAVUNMALARIYLA, YARGIÇLAR KARARLARIYLA TARİHE GEÇER’

Ayten Öztürk’ün 6 ay boyunca Ankara’da bir merkezde azap gördüğünü ve bedeninde 898 iz bulunduğunu belirten Kozağaçlı, “Ayten Öztürk benim tam da avukatlık pratiğimin karşılığıdır. Davalarını açtım, duruşmalarında bulundum. Konutu denilen yerin önünde güvenlik güçleri, akrepler yer alıyordu. Şu anda Kandıra Cezaevi’nde ve ben yeniden onun müracaatlarını yapmaya devam ediyorum” sözlerini kullandı.

“Avukatlar savunmalarıyla, yargıçlar de kararlarıyla tarihe geçerler. Belgemizi incelediyseniz tutukluluğumun devamına karar vermezsiniz” diyen Kozağaçlı’nın akabinde avukatları savunmalarını yaptı.

Avukat savunmalarının ardından savcılık mütalaasında Kozağaçlı’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti karar için orta verdi.

KARAR

Mahkeme, Kozağaçlı’nın tahliyesine karar verdi.

Ne olmuştu?

6 Şubat 2023’te 11 kenti etkileyen ve en az 50 bin kişinin hayatını kaybettiği Maraş sarsıntılarının birinci yıl dönümünde E.Y. ve P.B. Çağlayan Adliyesi önündeki polis noktasına silahlı akın düzenledi. Aksiyoncular girdikleri çatışmada öldürüldü.

O sırada olay yerinden geçmekte olan Dilfiraz Karataş da hayatını kaybetti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 6 polisin yaralandığı silahlı saldırıyı DHKP-C’nin düzenlediğini duyurdu.

Emniyet güçleri, ataktan çabucak sonra birçok noktaya operasyon düzenledi. Operasyonlarda toplam 96 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 48’i tutuklandı. Operasyon düzenlenen yerlerden biri de Halkın Hukuk Ofisi oldu. Yapılan baskında gözaltına alınan Betül Kozağaçlı ve Seda Şaraldı, ‘örgüt üyeliği’ argümanıyla tutuklanarak cezaevine konuldu.