İzin Tercihlerini Özelleştir

Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.

"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ... 

Her Zaman Aktif

Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.

Görüntülenecek çerez yok.

İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.

Görüntülenecek çerez yok.

Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.

Görüntülenecek çerez yok.

Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.

Görüntülenecek çerez yok.

Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.

Görüntülenecek çerez yok.

17 Mayıs 2025

Başdanışman Uçum: Ne 1921 ne 1924, yeni anayasa 2023 ruhuna sahip olmalı

#image_title

Cumhurbaşkanı başdanışmanı Mehmet Uçum, "Yeni anayasanın ruhu ne 1921 ne 1924’tür. Yeni anayasa 2023 ruhuna sahip olmalıdır ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılının timsali olarak görülmelidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışman Mehmet Uçum toplumsal medya hesabından yeni anayasa tartışmalarına ait bir yazı yayınladı.

“Yeni anayasa üzerine yapılan tartışmalara bakıldığında vakit zaman Cumhuriyet devrinin anayasal birikimine vurgular yapıldığı görülüyor” diyen Uçum, “1921 Anayasası Kurtuluş sürecimiz bakımından, 1924 Anayasası ise Kuruluş sürecimiz açısından misyoner anayasalardır. Gerçekten Kurtuluş ve Kuruluşun kilometre taşı olan iki anayasa tarihine sahibiz. Darbe eseri 1961 Anayasası ile hala yürürlükte olan tekrar darbe eseri 1982 Anayasası da anayasal tarihe eklenmiştir. Anayasa tarihimiz açısından 1876 Anayasasını da anabiliriz. Hatta anayasal hareketler çerçevesinde kıymetlendirme yapılınca Islahat Fermanı (1856), Tanzimat Fermanı (1839) ve Sened-i İttifak (1808) da dikkate alınır. Tüm bu metinlerin anayasacılık tarihimizde olumlu yanlarının yanısıra bilhassa batıcılıktan etkilenen ve darbecilikten kaynaklanan olumsuz taraflarıyla kıymetli yerleri vardır. Yani tarihî olarak anayasal müktesebatımız her tarafıyla güçlüdür” tabirlerini kullandı.

‘ESİN ALMAK HEM MÜMKÜN DEĞİL HEM DE UYGUN DEĞİL’

Uçum yazısının devamında ise, “Savaş şartlarında kabul edilen veya tek parti nizamına çerçeve oluşturan anayasalardan kurucu prensipleri korumak dışında yeni anayasa için belirleyici düzeyde esin almak hem mümkün değildir hem de uygun değildir. Tarihi birikimden faydalanmak değerlidir. Ancak bu birikimin günümüze taşınan kazanımlarını ve kurucu unsurlarını korumak, eksikleri ve yanlışlarından ise ders almak yaklaşımı yanlışsız olandır. Yüzyılı aşan ulusal bağımsızlık gayretimizin ve anayasal birikimimizin kazanımları; Cumhuriyet, Üniter Yapı, Laiklik, Hukuk Devleti, Demokrasi ve Başkanlık Sistemidir. Yeni anayasa da elbette bu kurucu unsurlar ile kazanımları temel almalı ve güçlendirmelidir” dedi.

‘YENİ ANAYASANIN TÜRK VATANDAŞLIĞI, RESMİ LİSAN GARANTİLERİNİ KORUYACAĞI KESİNDİR’

Uçum, yeni anayasaya ait ise şunları kaydetti: “Yeni anayasanın bu bakış açısıyla ele alındığında; – tüm kurucu unsurlarımızı ve kazanımlarımızı koruyacak, – sistemsel ahengi ve iç tutarlılığı sağlayacak, – çağa uygun hak ve özgürlükler sistemiyle yeni kazanımlar getirecek bir içeriğe sahip olması beklenir, o denli olacağına da kuşku yoktur. Ayrıyeten yeni anayasanın Türk Milleti, Türk Vatandaşlığı, Devletin Lisanı yani resmi lisan Türkçe üzerinden tartışma açarak Türkiye’yi bölme maksatlı emperyalist projelere karşı mevcut garantileri koruyacağı ve güçlendireceği de katidir. Sonuç olarak yeni anayasanın ruhu ne 1921 ne 1924’tür. Yeni anayasa 2023 ruhuna sahip olmalıdır ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılının timsali olarak görülmelidir. 2053 ve 2071 vizyonlarımıza uygun olarak geleceği de kucaklayan bir ideolojiyle hazırlanmalıdır.”

(SOSYAL MEDYA)