3’üncü sınıf öğrencisi Zehra Aden Çelebi, izlediği bir belgeselden etkilenip Ankara Binicilik İhtisas Kulübü’nde 7 yaşında biniciliğe başladı. Doktor olan anne ve babasının dayanağı ile okul dışındaki tüm vaktini binicilik kulübünde geçiren Zehra Aden, 9 yaşında kulüpte gördüğü albino pony ‘Ragnar’ın sahibi oldu. Zehra Aden, gözleri ışığa hassas olduğu için pürüzleri görmede sorun yaşayan Ragnar ile birlikte de yarışlarda gayret etmeye başladı. Zehra Aden, kendisi üzere mavi gözlere sahip, sarı yeleleri ve beyaz tüyleriyle dikkat çeken Ragnar ile haziran ayından itibaren 20 farklı yarışta uğraş ederek, 15 derece elde etti. Zehra Aden ve atı, son 4 aydaki yarışlarda ise 7 kupa kazandı.
Pony cinsi atların yanı sıra olağan atların koştuğu yarışlarda da çaba eden Zehra Aden ve Ragnar’ın ahengi, tüm yarışseverlerin dikkatini çekti. Zehra Aden ve Ragnar, geçen yıl ekim ayında İstanbul’da düzenlenen ve yaşı büyük binicilerin de katıldığı Pony Türkiye Şampiyonası’nda 3’üncülük derecesi aldı.
‘YARIŞLARDA GÜNEŞE ALIŞMASI İÇİN 5 DAKİKA ERKEN ÇIKIYORUZ’
Ankara Binicilik İhtisas Kulübü’nde haftanın 6 günü Ragnar ile birlikte olan ve idman yapan Zehra Aden, 7 yaşında at binmeye başladığını, yaş ve uzunluk olarak yarış koşma vakti gelince de Ragnar ile tanıştığını söyledi. Zehra Aden, “Ragnar’ı denedim ve sonra ailem almaya karar verdi. Birinci denerken 2 aylık süreçte gözlerinden biraz korkuyordum. Sonra alıştık. Ragnar çok tatlı ve çok komik. Bazen yarışta çok enerjik oluyor. Bana çok uygun bir at. Herkes bana ‘Atınla çok benziyorsun, ikizin’ diyor. Ben de keyifli oluyorum. Çok hoş bir at, saçları, gözleri falan. Albino olması benim binişimi hiç makus etkilemiyor. Lakin yarışlarda güneşe alışması için 5 dakika erken çıkıyoruz. Bence albino olması çok hoş bir şey, bana benzemiş oluyor ve ortamızda bu nedenle bir bağ oluştu. Ragnar’a herkes binemez. Çok farklı modları var. Her gün farklı bir cet biniyormuşum üzere geliyor” dedi.
‘ÇOK DÜZGÜN ANLAŞIYORUZ’
Ragnar’ı aldıktan sonra P2 lisans imtihanına girdiğini anlatan Zehra Aden, “Sınavdan bir hafta sonra birinci yarışım olan Capital Country’de yarışa girdim. Oradaki birinci yarışımda ben Ragnar’ın yarış suratına alışık olmadığım için ikinci maniyi (engel) unuttum. Bir anda bu türlü çok koşmaya başladı. Ben de çok huzursuz oldum. Sonra tıpkı gün iki tane yarış koştuk Ragnar’la. İkinci yarışta da düştüm. Lakin sonraki yarışlarda çok başarılı olduk. Türkiye Şampiyonası’na gittik İstanbul’da. Orada derece yaptım neredeyse her yarışta. Birinci 3’e girdim, memnun oldum; lakin şampiyonluk kupasını kaçırmış oldum. Rozetle meskene döndüm. Düştüğümde kolum kırıldı. Kolumda alçı varken de gelip idman yapıyordum Ragnar’ın üstünde. Bırakmayı hiç düşünmedim. Ragnar’ı gezdirirken konuşuyorum, çok âlâ anlaşıyoruz” dedi.
‘ALBİNO OLMASINA KARŞIN ÇOK YETENEKLİ’
Zehra Aden’in antrenörü Şermin Engür (45) ise 3 yıldır birlikte olduklarını söyleyerek, “Aslında maksadımız bizim Aden ile ulusal grup koşmak. Aden sahiden başarılı ve çok kolay bir çocuk. Ragnar da çok maharetli ve emniyetli bir pony. Albino olmasının bize bir ziyanı olmuyor. Aslında Aden ile çok benziyorlar. İkisi de sarışın, mavi gözlü. Aden ve Ragnar bu mevzuda çok âlâ birbirlerine ahenk sağladılar. Ragnar’ın gözlerinin yalnızca güneşe karşı hassaslığı var. Gölgeyle güneşi bir anda seçemiyor. Onun dışında bir sorunları yok. Ancak her albino at da Ragnar kadar başarılı değil. Albino pony olmasına karşın çok yetenekli bir pony. Türkiye Şampiyonası’na gittik, Aden ve Ragnar için çok erken bir deneyimdi. Fakat çok hoş başarılı bir biçimde tamamladık Türkiye Şampiyonası’nı. Gurur duyuyorum ikisiyle de” diye konuştu.
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)
More Stories
Ölümsüz olmak ister miydiniz? Hem de sürekli ölerek?
Salınımlar
Müzakereci çevirmenin marifetleri