Agrobay işçileri ve sendika yöneticileri 4. kez hakim karşısında: ‘Holdingci yargıyla mücadele ediyoruz’

DUVAR– İzmir Bergama’da bulunan Agrobay Seracılık’ta sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılmalarını protesto ederken gözaltına alınan personeller, Bağımsız Maden-İş Sendikası ile Tarım-Sen yöneticilerinin de ortalarında bulunduğu 22 kişi hakkında açılan davanın dördüncü duruşması Bergama 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

“Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla ortalarında Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır, Bağımsız Maden-İş Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu ve Tarım-Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz’ün de ortalarında olduğu 22 kişinin yargılandığı davanın duruşmasında, sanık avukatları, sendika yöneticileri ile avukatları hazır bulundu. Kentteki sivil toplum örgütü temsilcileri de duruşmayı izledi.

ÇAKIR: BU DAVANIN BUGÜN BİTMESİNİ TALEP EDERİM

Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır, savunmasında Agrobay çalışanlarına takviye olmak için kelam konusu hareketlere katıldığını kolluk kuvvetlerine bir direnç göstermediklerini belirterek “Biz gözaltına alınırken bizim geleneğimizde de göreneğimizde de şu var. Asker ya da polis geldiği vakit ellerimizi kaldırırız, teslim oluruz yalnızca. Biz de onu yaptık. Teslim olduk. Ben bu davanın bugün bitmesini, beratimi talep ederim” dedi.

Müşteki H.S. ise personeller oturma hareketi yaparken amirlerinin buyruğuyla müdahale ettikleri sırada U.K’nin tırnaklaması sonucu sol elinin üstünün ve sağ kol dirseğinin derisinin yüzüldüğünü ve şikayetçi olduğunu söyledi. Öte yandan H.S’nin beyanı sırasında emekçilerin avukatlarıyla hakime ortasında kısa periyodik yönlendirme tartışması yaşandı.

AKSU: DERHAL BERAATİMİZİ TALEP EDİYORUZ

Duruşmada Bağımsız Maden-İş Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, tutanaklarda yer alan kamuya faydalı bir işte çalıştırma isteğinin kendisine sorulmadığını belirterek bu türlü bir talebinin olmadığını söyledi. Aksu, “Holdingin insan kaynakları ünitesinde hazırlanmış iddianame, yargılama, keyfi ceza istinadı, mahkemelerde vakit kaybettirme ceza biçimleri aslında gereğince aşağılayıcı. Biz emekçi sınıfı çabası yürütüyoruz. Gecemiz gündüzümüz bu çaba içerisinde geçiyor. Şayet holding bizim ceza yatmamızı istiyorsa bunun tutuklama olması gerekir. Derhal tutuklanmamız ya da derhal beraatimizi talep ediyoruz. Bu bir holding yargılamasıdır. Vereceği ceza ne olursa olsun buyursun gelsin. Ancak burada bir yargılama, iddianame, tutarlılık, önemli hiçbir şey yok. Bu personel sınıfını aşağılama. İşverenler aşağılıyor. Çalışma hayatında alışırken aşağılanıyor. Artık hakim, savcı da aşağıyıyor. Biz de buna itiraz ediyoruz, varoluş münasebetimiz bu. Gece gündüz saat saniye fark etmeden holdinglerle, holdingci yargıyla hesaplaşıyoruz. İstediğiniz cezayı verebilirsiniz” dedi.

Duruşmada iki şahit da dinlendi. Şahitler beyanlarında olaylarda yaşanan arbedelerin birden başladığını, kolluk kuvvetlerinin orantısız şiddet uyguladığını, kaos ortamının olduğunu, kolluk kuvvetleri tarafından toplumsal olaylara ait yönetmeliklerde yer alan anonsların yapılmadığını söyledi.

Savcının mütalaasını bir sonraki duruşmada açıklayacağını söz etmesinin akabinde dava, 21 Mart’a ertelendi.

SAYGINER: GELECEK CELSE MÜTALAA AÇIKLANACAK

Duruşmanın akabinde davada yargılanan isimlerin avukatları ve duruşmayı takip edenler adliye önünde basın açıklamasında bulundu. Dava sürecine ait açıklamalarda bulunan personellerin avukatlarından avukat Büşra Cansu Saygıner, “Agrobay emekçilerinin 2911 sayılı Kanun’a muhalefetten haksız yere gözaltılara maruz kaldığı yargılamanın dördüncü duruşması bugün gerçekleşti. Personeller sendikaya üye oldukları için işten çıkartılmışlardı. Hakları kendilerine teslim edilmedi. Çalışanlara haklarını teslim etmek istemeyen patron tıpkı vakitte emekçilerin önüne bir çok jandarma, kolluk kuvveti getirdi. Kolluk kuvvetiyle çalışanları karşı karşıya bıraktı. Bu süreçte çok sorunlu bir yargılama geçiriyoruz. Dördüncü duruşmayı bugün gerçekleştirdik. Gelecek celse savcılık tarafından mütalaa açıklanacak. Duruşma 21 Mart’a ertelendi. Personellerin sendikal çabada önüne yargıyla maniler konulmak istenmekte. Emekçiler bu biçimde yeni sendikal özgürlükler, yeni sendikal faaliyetler yürütme sürecinde baskıyla karşılaşmakta. Personellerin bu haklı çabası yargıyla engellenemez. Onların sonuna kadar yanındayız. Gelecek celse, karar celsesi olacağını düşünüyoruz” tabirlerini kullandı.

KOCAGÖZ: HOLDİNGCİ YARGIYLA ÇABA EDİYORUZ

Tarım-Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz ise “Bu dava süreci tarım emekçilerinin, tarım işçilerinin haklarını arama hakkını engellemekle ilgili bir davadır. Biz seralarda örgütlenme faaliyeti yürütüp hak arama çabası verdiğimizde karşımıza bu holdingleri, şirketleri koruyan evvel kolluk sonra yargı çıkıyor. Biz köylerimizde ormanlarımızı tarım yerlerimizi korurken yaşama hakkımızı savunurken karşımıza evvel kolluk sonra yargısı çıkıyor. Nerede bir holdingci, yağma, talan, örgütlenme özgürlüğüne karşı bir kasıtlı teşebbüs varsa orada jandarmanın, özel olarak bu şirketleri, holdingleri koruyan, güya adeta onun güvenlik görevlisiymiş üzere davranan tavrını görüyoruz. Öncelik bu tavrı teşhir etmek istiyoruz. Daha dün Çayırlı köyünde jandarma, köylülerin, ormanların savunması için yürüttüğü çabayı engelleyerek oradaki talanı canlı canlı köylüye izletti. Bunu daha evvel Akbelen’de de gördük. Daha evvel pek çok hidroelektrik santral imaline karşı direnen köylülerin çabasında gördük. Madenlere karşı uğraş eden Kaz Dağları’nda gördük ve Türkiye’nin her yerinde bunu gördük. Artık de bunu Agrobay’da çalışanların, tarım personellerinin, seralarda çalışan çoğunluğu bayan personellerin arama çabasında gördük. Biz bu holdingci yargıyla gayret ediyoruz. Holdingci jandarmayla çaba ediyoruz” dedi.

‘KORKMAYACAĞIZ, DİRENECEĞİZ, ÖRGÜTLENECEĞİZ’

Tarım çalışanlarına, çiftçilere, köylülere davette da bulunan Tarım-Sen Genel Başkanı Kocagöz, sözlerinin devamında şunları söyledi:

“Korkmadan usanmadan, bunlar bizi yıldıramaz. Bu halde biz haklarımızın uğraşını yürütmekten vazgeçmeyiz. Biz emeğimizi, ömrümüzü, toprağımızı savunmaktan bu formda bizi korkutma gayretleriyle vazgeçmeyiz. Tarım emekçilerinin, köylülerin bu ülkede hakları var. Bu hakları savunmak için bu hakları korumak için biz sonuna kadar Tarım Personelleri Sendikası olarak uğraş edeceğiz. Personellerle, köylülerle haklarımız için topraklarımız için, ormanlarımız için sonuna kadar gayret etmeye devam edeceğiz. Korkmayacağız, direneceğiz, örgütleneceğiz, bu holdingci düzeni yıkacağız.”

(ANKA HABER AJANSI)