DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Güleryüz: Barış, demokratik zeminle mümkündür

DEM Parti Eş Genel Lider Yardımcısı Mahfuz Güleryüz, Abdullah Öcalan’ın davetinin ardından bugün toplanan Parti Meclisi sonrasında açıklamalarda bulundu. Güleryüz, “Kaygılarımız var. Esasen partimizin de halkımızın da bizim dışımızdaki Türkiye demokratik kamuoyunun da korkuları var” dedi.

Demokratik düzeneklerin bir an evvel devreye girmesini değerli bulduklarını söyleyen Güleryüz, “Demokratik dönüşüm olmadan barış gerçekleşmez. Bu ‘iki kez iki dört’ kadar gerçek olan bir şeydir. Münasebetiyle şayet barış olacaksa bu lakin demokratik tabanla mümkündür. Yoksa hem antidemokratik uygulamaların hem barışın ikisi bir ortada yürümesi mümkün değil” diye konuştu. Güleryüz, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada şunları söyledi:

100 AŞKIN TOPLANTI YAPILACAK: Parti Meclisi, önümüzdeki devirde DEM Parti’nin 100’ü aşkın merkezde toplantı yapma kararı alındığını belirten Güleryüz, “Geniş bir halk buluşması serisine başlıyoruz. Bizim maksadımız bu başlatılmış olan sürecin kalıcı hale getirilmesi. Bu açıdan bilhassa kendi tabanımızın yanlışsız bilgilendirilmesi ve bu sürecin bütün hassasiyetlerini omuzlamaları biçiminde bir karar gerçekleşti. Biz kuruluş hedefi prestijiyle barışı, müzakereyi hedeflemiş, esas almış bir parti olarak bu sürecin sorumluluğunun farkındayız, şuurundayız. Ancak yalnızca idare kademesiyle sonlu kalmayan, bütün bir kitlemize bunu ulaştıran ve barış fikrini toplumsallaştıran bir muhtevada bu süreci ilerletmeye çalışıyoruz.

8 MART VE NEWROZ: Biz barış fikrinin toplumda taban bulması için temel çalışmalarımızı yapıyoruz. En büyük kararlılığımız bu ve önümüzde çok ağır bir süreç var. 8 Mart ve Newroz etkinliklerimiz var. Hem 8 Mart’ı hem de Newroz’u da bu süreçle barışa vesile kılacak bir muhtevaya kavuşturmaya çalışıyoruz. O yüzden bütün etkinliklerimiz, bütün çalışmalarımız Nevroz ve 8 Mart dahil olmak üzere bu devri kalıcı hale getirmenin çalışmasına dönüştüreceğiz.

ÖCALAN’IN KAYDI TOPLUMA ULAŞTIRILMALI: Biz bu kaydın yalnızca Kandil’e değil, Türkiye toplumuna da ulaştırılması gerektiğine inanıyoruz. Zira barışın gerçek hale gelebilmesi ya da barış sürecinin gerçek hale gelmesinin fakat Sayın Öcalan’ın sesinin, kendi duruşunun, kendi kelamının toplumla buluşturulması ile mümkün olduğunu düşünüyoruz. Bu açıdan önemsiyoruz. Hasebiyle bu kayıt altına alınmış olan o açıklamanın toplumla buluşturulmasının önünde rastgele bir mahzur yok. Bir an evvel topluma ulaştırılması bu sürecin daha sağlıklı ilerlemesine düzgün gelecektir Partimiz bütün programlarını bu sürecin yanlışsız ilerletilmesi üzerine inşa edecek. Bu imaj, görüntü kaydı buna vesile olacaktır. Bu sadece bizim parti olarak talepimiz değil, temas ettiğimiz herkes ‘niye imajlar yayınlanmadı, niçin bu görüntü kaydı bizimle de paylaşılmadı’ biçiminde talep içerisinde. Hasebiyle bunun toplumla buluşturulması yanlışsız olandır” dedi.

DEMOKRASİ VARSA BARIŞ OLUR: Korkularımız var. Esasen partimizin de halkımızın da bizim dışımızdaki Türkiye demokratik kamuoyunun da dertleri var. Hasebiyle bir an evvel demokratik düzeneklerin devreye girmesini değerli buluyoruz zira barış demokrasisiz olmaz. Demokratik dönüşüm olmadan barış gerçekleşmez. Bu iki sefer iki, dört kadar yanlışsız olan bir şeydir. Münasebetiyle şayet barış olacaksa bu lakin demokratik yerle mümkündür. Söylemek istediğimiz budur yoksa özel bir koşul, özel bir şarttan bahsetmiyoruz. Demokrasi varsa barış olur. Demokratikleşme olursa barış olur. Yoksa hem antidemokratik uygulamaların hem barışın ikisi bir ortada yürümesi mümkün değil.

B PLANIMIZ YOK: DEM Parti’nin bütün gayreti demokratikleşme içindir. Kendi program ve tüzüğünü bunun üzerine inşa etmiştir. Hasebiyle bizim bunun dışında öteki ikinci bir seçeneğimiz yok. Biz barışta, demokraside, eşit, özgür bir toplumda, ülkede ısrarcıyız. Bunun ısrarını yapacağız. Programımız da bunun üzerine olacak. B planımız yok. DEM Parti’nin demokratikleşme dışında ikinci bir B planı olmaz.

(ANKA HABER AJANSI)