Kent uzlaşısı ‘terör faaliyeti’ sayıldı: 8 Mart haberinde yer almak ‘örgüt üyeliği’

İSTANBUL – ‘Kent uzlaşısı’ soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonla tutuklanan, Kartal Belediye Lider Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Lider Yardımcısı Livan Gür’ün de olduğu 10 kişi hakkında iddianame hazırlandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Hataları Soruşturma Bürosu’ndan Başsavcı Vekili Can Tuncay ve savcı Ahmet Şahin tarafından hazırlanan iddianamede, 10 kişinin “silahlı terör örgütü üyesi olmak” argümanıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep edildi.

KESİNLEŞMİŞ KARARA KARŞIN ‘HDK, TERÖR ÖRGÜTÜ YAPILANMASI’ İDDİASI

İddianameye, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK), PKK lideri Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulduğu savlarıyla başlandı.

HDK’nin terör örgütünün yapılanması olduğu DTK’nin devamı niteliği taşıdığı öne sürüldü.

HDK’nin yasa dışı bir örgüt olmadığına yönelik İzmir 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı olmasına ve bu kararın istinaf tarafından onanmasına karşın savcılık, HDK’nin terör örgütü olduğu savını savundu.

KENT UZLAŞISI İÇİN ‘TERÖR FAALİYETİ’ DENDİ: MÜNASEBET AHMET ÖZER

İddianamede, seçim devrinde muhalefetin stratejilerinden biri olan ‘Kent Uzlaşısı’nın, PKK/KCK’nin örgüt faaliyeti olduğu öne sürüldü. Kent uzlaşısının örgüt faaliyeti olduğuna yönelik ise rastgele bir somut kanıt gösterilmedi.

İddianamede, kent uzlaşısının terör faaliyeti olduğuna yönelik gösterilen örneklerden biri tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’di. Savcılık, şimdi yargılaması yapılmayan Ahmet Özer’in, örgüt talimatıyla belediye başkanı seçildiğini iddia etti.

‘HAKİKAT AÇIĞA ÇIKARILMALI’ NOTUNDAN ‘ÖRGÜT ÜYELİĞİ’ ÇIKARILDI

Kartal Belediye Lider Yardımcısı Cemalettin Yüksel’in terör örgütü üyeliğinden cezalandırılması için 31 Ocak 2015 ile 31 Ocak 2025 tarihleri ortasında isimli kaydı olan 313 kişi ile görüşmesi münasebet gösterildi.

Yüksel’in, belge kapsamında tutuklanan 4 şahısla irtibat halinde olması, HDP 1. Bölge İlçeler isimli WhatsApp kümesinde bulunması da örgüt üyeliğine ‘delil’ sayıldı.

Yüksel’in konutunda, “Şüphe yoktur. 6-8 Ekim olaylarının toplumsal açıdan yarattığı derin yaraları sarmanın yolu bu olaylar ile ilgili hakikatin açığa çıkarılması” notunun bulunması ‘örgüt üyeliği’ olarak yorumlandı.

Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür de Yüksel ile benzeri bir biçimde isimli kaydı olan bireylerle görüşmesi suçlamaya kanıt gösterildi.

8 MART HABERİNDE İSMİ GEÇTİĞİ İÇİN 15 YILA KADAR MAHPUSU İSTENDİ

Üsküdar Belediye Meclis Üyesi Bülent Kayğun’un, son 10 yıllık süreçte cezaevinde olan bir bireyle görüşme kaydı bulunması, ‘Üsküdar Basın’ isimli WhatsApp kümesinde olması örgüt üyeliği olarak gösterildi.

Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi Elif Gül’ün ‘Kongre Grubu’ isimli WhatsApp kümesinde bulunması, aranması olan şahıslarla bağlantı kurduğu gerekçesiyle ‘örgüt üyesi’ olduğu ‘kanaatine’ varıldı.

Fatih Belediye Meclis Üyesi Güzin Alpaslan için gösterilen ‘delil’ ise ‘8 Mart hareketleri: Bayanlar erkek-devlet şiddetine boyun eğmeyecek’ başlıklı haberde yer almasıydı.

Tuzla Belediye Meclis Üyesi Hasan Özdemir’in, “Tuzla DEM Parti İlçe İdare Grubu’ isimli WhatsApp kümesinde bulunması ‘örgüt üyeliği’ olarak sayıldı.

MİTHAT SANCAR’IN KONUŞMA YAPTIĞI KONGREDE BULUNMAK ‘ÖRGÜT ÜYELİĞİ’

Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi Turabi Şen için ise gösterilen ‘delil’, cezaevinde olan ve aranması bulunan şahıslarla son 10 yıl içerisinde görüşme kaydının olmasıydı.

Şişli Belediye Meclis Üyesi Sinan Gökçe’nin de aranması olan bireylerle görüşmesi, eski HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın konuşma yaptığı yasal kongreye katılması ‘örgüt üyeliğine’ kanıt olarak gösterildi.

Adalar Belediye Meclis Üyesi Nesimi Ay’ın ‘Demokratik Modernite’ mecmuasını hazırlayan şahıslardan olması, Beyoğlu Belediye Başkanı Danışmanı İkbal Polat’ın da aranması olan bireylerle görüşme kayıtlarının bulunması münasebet gösterilerek örgüt üyeliğinden cezalandırılmaları talep edildi.

HDK ‘TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL’ KARARI VERİLMİŞTİ

HDK’nin yasa dışı bir örgüt olmadığına yönelik İzmir 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı olmasına ve bu kararın istinaf tarafından onanmasına karşın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı birçok soruşturmada, HDK’nin DTK’nin devamı olduğunu ve ‘terör örgütü’ olduğu tespitini yapıyor.

Öte yandan DTK, suçlamalara husus olan tarihlerde TBMM tarafından tanınan bir oluşumdu. Dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek, 2012’de DTK’yi TBMM Başkanlığı Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na davet etmişti. Çiçek, 19 Ocak 2012 tarihli yazıda, yeni Anayasa çalışmaları konusunda DTK’nin görüş ve taleplerine başvurmuştu ve DTK’nin temsilcilerini dinlemek istediklerini belirtmişti.

DTK de TBMM’nin talebi üzerine yeni Anayasa’ya ait talep ve tekliflerini hazırlamıştı. DTK, cinsiyet özgürlükçü, etnik kimlikler ortasında ayrımcılığı temel almayan, düşünce-ifade-örgütlenme özgürlüğünün önündeki mahzurları kaldıran bir Anayasa hazırlanması talebinde bulunmuştu.